Playlist 2

Cumartesi, Temmuz 25, 2015

Sabahın Beşi

Uyumuş gene
Kıvrılmış çarşaflar arasında
Serin ve yalnız uyumuş
Titreşen ışıklar altında
Ve unutmuş bakmayı denize
Çalmamış kapı,zil,telefon
Henüz ocakta yemek
Çaydanlıkta çay pişmemiş
Isınmamış mangalın közü
Toprakta hiç çilek bitmemiş
Uyumuş ikinci katında bazı yerleri hala 
Sarı kalabilen evin
Güneş kendi rengine benzetiyor
Ahşap pergoleleri
Kiremitleri çürüyor
Uyumuş sivri taşlı yola bakarak
Plastik pencereden
Göğsü bir çıkıp bir iniyor
Sıcak yükseltiyor 
Karşı tarladaki buğdayları
Gece yeniden alçaltıyor
Hep kısa saçlı kalan kadın
Hep anlamadığı özlemle
Hep aynı yatakta
Uyumuş bekliyor.

Anam düştü rüyama
Rüyamda uyumuş bekliyor.

Kapıdan gözlüyorum yaşamı
Kapı pervazında daha doğrusu
Henüz kapı dikilmemiş odama
Biri demirden diğeri tahtadan yatakta
Anam uyumuş,babam düşünüyor
Ölüm kokusunu almış bizim sitenin
Ya köpüren denizden
Ya da kulübesinin önünden bekçinin
Ağır ağır geliyor
Bağırıyorum uyumuş anam
Uyansın da çıksın tepeye
En üstüne evin
Sıcak betonuna terasın
Uyanmıyor.

Anam düştü rüyama
Rüyamda uyumuş bekliyor.

Şimdi ne denizler boyu koşmak
Ne ormanlarda dolaşmak
Ne keşfetmek uzun geniş kaleleri
Ne doldurmak ceplerimi
Sade o pervazdan seyretmek
Anamın alçalıp yükselen nefesini.



                                                                                                     
                                                                                                      Rüzgardanadam
                                                                                                      İstanbul,7,2015



Perşembe, Temmuz 02, 2015

Temmuz 1993

Savaş var sanırsın,mahallede
Gelip duysan şaşırırsın
Bir süre direndim kardeşim bu sese
Bağırışlara,haykırışlara,yükselen böğürmelere
Dayanamadım sonra bilirsin
Kalktım masanın başından pencereye gittim
Ellerinde bir ateş,küçük çocuklar
Neşeyle parlayacakken gözleri
Önlerindeki derin,palazlanmış alevi
Besledikçe besliyorlar.
Çevirmişler etrafını bağırışıyor,şakalaşıyor
Bilmem gene hangi evin
Kıştan kalma atılacak odununu
Yığıp sokağın ortasına,asfaltın üstüne
Bir güzel yakıyorlar.

Çocuklara emanet etmişler ateşi
Çocuklar yakıyorlar.

Üzüldüm kardeşim,
Neşeli ahalinin haline değil
Bilirsin neşelenmem ama ben
Bozmam neşesini de kederimle ki kimsenin 
Ben ateşe üzüldüm,
Birden yükselen ateşe
Adam sen de ateşe üzülünür mü
Çocuklar gülerken kederlenir mi insan

Çocuklara emanet etmişler ateşi
Çocuklar yakıyorlar.

Büyüdü şimdi hepsi,yürüyorlar
Altlarındaki asfaltı titreterek
Bankaların,okulların,heykellerin yanından geçiyorlar
Görmüyor musun kardeşim
Her biri koskocaman sakallı herifler oldular
Ateşlerini ellerinde taşıyor,yürüyorlar
Bir garip ahşap otele
Bir garip şaire,bir garip ressama,akıllarının tam tersine
Ateşleriyle koşuyorlar
Onları yakan ateş gökten geliyormuş kardeşim
Görmüyorlar
Cinayeti yaratan değildi yaradan
Koşuyorlar kardeşim kül etmek için şiiri
Gömmek için mezara özgürlüğü.
Vardılar sonunda.
İstedikleri gibi bir meydanda toplandılar
İlk hangi çocuk çakmıştır kibriti
Benzin döken şu esmer,kıvırcık oğlan mıdır
O ilk sıradaki küçük çocuk mu kül etti 
Merdivenlerde oturan üç şairi.

Çocuklara emanet etmişler ateşi
Çocuklar yakıyorlar.

Acımıyor,düşünmüyor ya da gitmiyorlar
Bekleyip öfkenin sıcağında
Hiç dinmeyecek bir açlıkla
Ateşi seyrediyorlar
Kaçan olursa avlayacak
Yanan olursa bakacak
Haykıran olursa daha yüksek haykıracak
Şiir yazan,türkü diyen,saz çalan olursa
Susturacaklar.

Dindi mahallede ateş
Karlı bir Cumhuriyet kentinde de dindi
Ayaklanıp koşmaya başladığı yerde özgürlüğün
Ateş bir kere yandı 
Sonra dindi
Söndürdüler insanlarla ateşi
Ve nerede duman yükselse o kentte
Ateşlerin arasından hala dizeler belirir
Yanıp tutuşan bedenlere hapsolmuş
Bir daha hiç çıkmayacak göklere
Kağıtlar dolusu dizeler.

Çocuklara emanet ettiler ateşi
Çocuklar o ateşte gene çocukları yaktılar.***


             
                                                                                                              Rüzgardanadam
                                                                                                              İstanbul,7,2015
  






***-Ya birimiz ölürse?
     -Kalanlar da ölenler için şiirler yazar.