Playlist 2

Pazar, Nisan 05, 2015

Aniden Doğru Söylemek

Yazmak zorundaydım.Affınıza filan sığınmıyorum.Her zaman olduğu gibi gözlerin gördüğü,kalplerin hissettiği ama bir türlü kelimelerin eşlik etmediği çirkinlikleri anlatıyorum.Diyorum ya sırf bunun için birazdan sözünü edeceklerim eğer suçsa affınız da beni suçlamanız kadar umurumda.Uzunca süredir şiirsiz yazıyı rafa kaldırdım.Rafa kaldırırken bir süre sonra,boyumun o rafa erişemeyeceği kadar yüksekte olduğunu anladığım da,sizin için önemi olmayan bir uzun hikaye yazmaya başladım.Fakat raf yeniden alçaldı ve gözlerimin gördükleri artık canımı acıtıyor.Evet artık benim de bu memleketin gidişatı için telaşlanan,sadece genç olduklarından her şeyi söylemeyi meziyet bilenlerden tiksinen ve kötünün iyisini iyi olmak zorunda olanlarla karıştıranlardan yana şikayetim var.Fakat tıpkı diğer yazılarıma yazarken kendimi yaktığım kelimeler gibi sizi de yakmasını umduğum kelimeler seçmeye çalışacağım.Affınızı sorgulamayın.Şimdi değil.

Genelde sadece görmem.Şüphe eden bakışlarım çok gerekliymiş gibi karanlık hisleri toplar etrafına.Sırf bu sebepten yazdığım ve bir daha da dönüp okumadığım çok yazı birikti.Şimdi birileri onları alev alev yaksa ateşinde ısınırım yalnızca.Fakat alev alev yanan yaşamanın altın kurallarını taşıyan,konuşmalarımızı ya da davranışlarımızı yönetmek yerine bize sadece yaşatan,bir bardak kahveyi acı,tatlı,sadık ya da uzakta hissettiren kültürümüz olunca ortaya çıkan ateş ısınmamız için ihtiyacımız olandan çok daha sıcak.Affınızı titretmeye başlamayın.Çünkü oradan yükselen artık hiçbir melodi,hiçbir ses vicdanlarınızın insani ve sıcak yerlerinden değil arsız,karaktersiz ve uyuşuk acımalarınızın pütürlü duvarlarından geliyor.Siz yazana ve konuşana,insan olduğu için diğerlerinden ayrılan insanlara,sağa sola gitmeyi sadece tercih etmediğinden nazikleri kabalaştıran affedicilere sesleniyorum.Belki gökyüzünün derinliklerinden kopup gelmemiş sözcüklerim olmadığı için mevzuyu en başından kaçırdınız.Belki size ateş dediğimde siz gazabı anladınız.Çoktan yaktı belki de bu kelime sizi fakat bir de benim değersiz ateşimin tadına bakın.Bir kereden bir şey olmayacak sandığınız günahlarınıza,insanoğlunu siz mahvetmeden önce yaşayabileceği zaten bir tek  yaşantısı olduğunu anlatmayı çok isterdim.Ölenin bir kere öleceğini,sevenin ömründe sadece bir kere öyle seveceğini ve bazı taşları kaldırırken bazı insanların terlemek zorunda olduğunu bilmenizi dilerdim.Kapattığınız kapıların insan zihninde sadece açık ve ışıltılı durduğunu sizinse o kapının ardından gelen bir parça nem olduğunuzu görün isterdim.Evet siz adı konulmamış bir hastalıksınız.Ardına sığındığınız sanal ampullerin altındayken ben ne mutlu insana dair gerçek karanlıkları görebiliyorum.Sizin reddetmek ya da kabul etmek arasında gidip geldiğiniz fikirleri ben kendime dizginler geçirmeden düşünebiliyorum.Ne anladıysanız kenara atın.Ben insanın yaptığı hiçbir kuruma bu denli öfkelenmem zaten.Yok olma fikrinin derin acısının altında dokunarak açabildiğimiz iletişim araçlarından çok daha fazla gerçek var.Tıpkı küçükken cisimlerin sertliklerini ayırt etmek için cisimlere sadece dokunmak çözümünü bulan bir çocuktan artık farkımız yok ve unutulanların artık yaratıcısını da kovalayıcısını da unutuyoruz.Yanan kitapların sade isimleri değil artık neden yakıldığı da uçtu gitti kafalarımızdan.

Affetmek için buraya kadar sabreden herkese teşekkürler.Fakat muazzam ölçüdeki aflarınızı hala ve hala istemiyorum.Bu yüzyılı ve onun insanı içine çeken,birden en büyük ihtiyacımıza dönüşen derin sosyalliğini,siyah ya da beyaz olmaktansa gri kalanları taşlayan gözümüze batırmak için bizi uykularımızdan uyandırdığınız  inançlarınızı ve sürekli acı çeken karakterinize nasılsın diye soramadığınız akıllarınıza saklayan aflarınızı.Medeniyet ihtiyacını anlatan her kağıt parçasına,her dil kıvranışına ve her soruya selam olsun.



                                                                                               Rüzgardanadam//Mart 2015
                                                                                                     Benim için Gündem