Playlist 2

Pazar, Haziran 21, 2015

Ve Anlıyorum

Ne kadar yazsam da harfler kelimelere dönüşecek güçte değil gibi.Bir şeye benzemiyorlar.Ayaklar altındalar.Onurları ve gururları yok.Herhangi bir şey de anlatmıyorlar.Tüm bunlara rağmen yazmak ahmaklığı bilmem bilir misiniz,yüzyıllardır süren bir iç savaşın bitmek bilmeyen ihtiyacı.Bu iğrenç ihtiyaç kavrulan bir susuzluğa serpilmiş birkaç damla su gibi etki bırakıyorsa da ancak böyle ıslanabiliyorum.O sebeple kabulleniyor ve yeniden,ezilmiş bir kabullenişin ardından yazıyorum.Ezilmiş çünkü karşı çıktığım neredeyse her şey bu kabullenişlerin arkasında yok olacak gibi.Bazı insanlar bir şeyler söylediklerinde,dinlememeniz,uygulmamanız ya da umursamamanız mümkün değildir.Ne derseniz öyle seslenin buna.Korku,nefret,sevgi ya da tecrübeye olan inancınız.Bozuk gözlerimin ardında şekillenen pütürlü resimler buna sadece kabulleniş diyor.

Öyle kişiler öyle şeyler söylediler ki yapmasam ayıp olurdu zaten.Karşı çıksam,hayır öyle ışık vermiyor güneş,çocuklar ölmeli diyorsun ama ölemez öyle,giysiler ne çıplaklığı engeller ne de tecavüzün gölgesidir insanlık namına desem,kalksam ayağa,tokadın tam da çarptığı yere dokunarak küfretsem,siz desem,siz bilmiyorsunuz bazı bilgiler bazı kafalara çok önceden eklenmiştir.Bunların sizde olmayışı kullanamayacağınızdandır.Yaşınızdan ya da bilgilerinizden değil.Sesim çıksa keşke.Bu ezilmiş kabullenişin ardında solup gitmesek.Uçuşan renklerimiz boyuyor gözlerimizi.Siyah ve gri tonlara bürünmüş bir dünya  tercih değildir.Hiçbir yazarın ya da şairin,ressamın ya da çocuğun tercihi değildir.Öyle kaçıyorlar ve öyle hızlılar ki bizden çaldıkları renklerin tonları henüz havada uçuşurken yok oluveriyorlar.Bizlerse dizlerimizin üstüne kapaklanarak yeni yaralarla boğuşuyoruz.Demem o ki,kimse sizden daha iyi bilmiyor yaşamayı.Güneşin rengini,mavi denizin kumsala dokunuşunu,sevmeyi ya da pişmanlığı sizden daha iyi bilmiyor.Kendi yaşam zerreciklerinde boğulurlarken size uzattıkları can simitlerini kendi kurtuluşları gibi görenlerin zalimliği sanıyorum bu yüzyılda can almaya eş değer.Olmayan hayatların ardında bakın onlar var.Sıkışmış tüplerin içinde gibi olanların,tertemiz gökyüzünde,ortasında ormanların,nefes alamayanların arkasında bakın bu renk çalıcıları var.

Her yazımın bir amacı olmasa da benden çıktıktan sonra kelimeler kendilerince bir misyon üstleniveriyorlar.Rahatsız da etmiyor beni.Çoğu zaman benden bağımsız ve gereksizler.Bugün de bir farkları yok ama asla ölmeyecek olanlar da bu ukala kelimeler oluyor.İnsanlar devrederken yaşamlarını bunlar geride kalıyor.Ölümsüzlüğün şişeye değil ama kağıda doldurulabilen bir hali bu.O yüzden bu kadar güzeller.O yüzden bir kumsalda oğluna hasretle sesleniyor şimdi Nazım,Valjean hala bir yerlerde kürek çekiyor*,nefret saçıyor Bukowski henüz yarışı kaybetmiş bir ata ve Orwell Londra da nemli bir mezarlıkta yatmıyor şimdi.Belki gene beş parasız ama hala hayatta ve rehin vermek üzere şu sıralar ceketini Paris de bir adama**.Bunu içimde en derinde hissediyor ve biliyorum.Ne değerse değsin artık kulaklarıma,kimin muhteşemliği dokunursa kelimelerle bana o anda sefaletini anlıyorum.Senin gibi benim gibi ve acı çeken herkes gibi sefaletini görüyorum.Acımadığımı söyleyemem.Acınası hali sefilliğinden gelmiyor.Aynı hizada duran çukurdan,kafasını çıkarabildiği için daha iyi olduğunu sandığından geliyor.Yaşamak ancak dokunabilmektir o çukura kimse göstermeden.Batabilmektir nefessiz kalana kadar.Sadece kendi ellerinizle savaşıyorken kurtulmak için aynı çukurdan,bu yardım,yardım sandığınız bu konuşmalar sadece sefilliğin bir başka hayattaki yakarışlarıdır.Korkaklık bu yakarışlardan sonra başlıyor.Adınız korkak olmadan ve süslenmeden sıfatınız sizi aşağılayan her şeyle bu anlamsız seslere son verin.Verin ki bir çukurdan diğerine geçebilin. 


*Valjean,Hugo'nun Sefiller romanının bir karakteridir.
**Paris ve Londra'da Beş Parasız,Orwell'in yaşamöyküsünü içeren bir romanıdır.




                                                                                                        Rüzgardanadam,6,2015
                                                                                                                 Denemeler
                                            




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder